Ruhr Veliler Birliği - ELTERNVERBAND RUHR e.V.
Ana Başlıklar  
  Ana Sayfa
  Tanıtım_Ulaşım
  Basında biz...
  Yönetim Kurulu
  Etkinliklerimiz
  FörBiLes
  MobilES
  23 Nisan Kutlamaları
  Cumhuriyet Bayramı
  Okuma Yarışmaları
  Siyaset Meydanı
  Irkçılığa Karşı Girişim
  Halkla ilişkiler
  Ali Sak
  Öğretmen
  Eğitim
  Türkçe Gönüllüleri
  Atatürk
  Veli Dernekleri
  Kitap dünyası
  Genç nesil
  ÇOCUK KÖŞESİ
  Türkan Saylan
  Faydalı Bilgiler
  Uyum
  Tarih bilinci
  Sağlık
  Misafir Kalem
  => Beynin sol yanı...
  => Batı'nın iki yüzü
  => Düşündüğünü...
  => Cumhuriyetle...
  => Türkiye'de kadın...
  => Aydınlanmada Tanrı...
  => Bahattin Gemici
  => Kültür Enstitüsü...
  => Adamsızlık...
  => Sevgi ve Bilgi...
  => MSU für Migranten
  => Türkçe zorunlu olmalı
  => Fakir Baykurt...
  => Atatürk'ü eleştirmek
  => Öğretmen Aşkı
  => Okuma!
  => Kubilay'ın katli
  => Kadınları sevmedik
  => Kadınlar Günü
  => Aşk ve sevgi
  => Kanı kanla yumazlar
  => Nevruziye
  => Merkel'in ziyareti
  => Obamaya mektup
  => Baykal'a mektup...
  => 19 Mayıs ruhu
  => Babalar
  => Şaşıp kalıyorum
  => Mona Lisa ile...
  => Ata'ya mektup
  => Bir kadın iki şair
  => Bize Mustafa Kemali anlat
  => Yabancı Düşmanlığı
  => Onursuz Aşk Olmasın
  => Hasanoğlan Buluşması
  => 19 Mayıs:Bağımsızlık Güneşi
  => "Bir daha olmasın" dediler
  => Önce Eğitim
  Şiirler
  Anlamlı Sözler
  Öyküler-Hikayeler
  FIKRALAR
  İş İlanları
  Duyurular
  Basından Seçmeler
  DOST Siteler
  Teşekkürler
  Ziyaretçi Defteri
  Ziyaretci Trafigi
  Top liste
  Galeri
Onursuz Aşk Olmasın




Yeterki onursuz olmasin ask!

Ben kücükken cevremdeki büyüklerimden “bizim zamanimizda” ile baslayan cümleler duydugumda gülerdim hep ve bana hayli ilginc gelirdi. Kim derdi ki günün birinde ben de bu iki kelimeyle baslayan cümleler kuracagim.

Zaman icerisinde bazi seylerin degistigini, daha dogrusu hicbir seyin eskisi gibi olmadigini kabul ediyor insan ama konu ASK olunca “bizim zamanimizda asklar baska yasanirdi” demek üzüyor beni hemde kendimi Ask´a asik birisi olarak tanimliyorken.

Eskiden Ask baskaydi, cogunuz okuyunca bana hak vereceksiniz. Aylarca askimizi icimizde saklar, ne yapacagimizi bu aski nasil dile getirecegimizi sasirirdik. Hem karsimizdakine belli etmek icin cabalar, hem de herkesten saklamak icin binbir türlü caba harcardik. Bir kacamak bakis icin neleri feda edebilirdik bir düsünsenize.

Askimizi daha fazla icimizde saklayamayip karsimizdakine acildigimizda herseyi göze alirdik, nasil olumlu bir cevap aldigimizda dünyalarin bizim olma ihtimalini hesapliyorsak ve bunun icin seviniyorsak, olumsuz bir cevap aldigimizda da dünyanin basimiza yikilacaginin, artik uzunca bir süre yüzümüzün gülmeyeceginin de hesabini yapardik. Ama her zaman bu riski almaya degerdi. Cünkü ask herseye degerdi!

Ama hepsinden önemlisi, karsimizdakinin hislerine saygi duyardik, bizimle ayni duygulari paylasmayan birinin karsisina ikinci bir defa cikmaktan, onu rahatsiz etmekten ödümüz kopardi. Cünkü hem Ask´a ve asik oldugumuz kisiye sonsuz saygimiz vardi hem de vazgecemedigimiz onurumuz. Üzülürdük evet cok üzülürdük ama “kol kirilir yen icinde kalir” di yada “kan kusulur kizilcik serbeti ictim denir” di.

Gecen ve degisen zamanla ask da caga ayak uydurmus. Inanilmaz bir hizla yasaniyor asklar ve buna aski yasayanlar bile ayak uyduramiyor nerdeyse.

Sakin yanlis anlamayin, ilk görüste ask´a basindan beri inanan biriyim. Birini görürsün daha dogrusu farkedersin ve o andan itibaren ya bir sey hissedersin ya da hissetmezsin. Eger bir seyler hissettiysen, o hissettiginin icinde büyüyüp yesermesini beklersin, emin olmak istersin ne istediginden.

Hayir efendim simdi öyle degilmis, ilk görüste asik oluyormussun, hem de hic kendini dinlemeden, buna hazir olup olmadigini tartacak zamana ihtiyac duymadan ( mesela biten uzun süreli bir iliskinin muhasebesini bile yapmadan). Karsindakinin hislerini hic ögrenmeye calismadan ona hissettiklerini (hissedilenlerin dogru oldugunu kabul ediyorum burda) anlatiyormussun. Ve esas sorun da burda basliyormus iste; karsindaki “ ben sana karsi bir seyler hissetmiyorum” dediginde…

Gururlu birine düsen aldigi cevabi kabullenip askini yanina alip gitmektir. Bundan sonrasi kisinin kendisini ilgilendirir. Yukarida da yazdigim gibi üzülürsün hatta kahrolursun ama kabullenirsin. Ask tek basina da yasanir!

Eger aldigin cevaplari kabullenmiyorsan, hatta karsindakinin sözlerine inanmayip baska cikarimlar yapmaya calisiyorsan, herseyi kendi üzerine aliniyorsan, hakkin olmadigi halde (gerci buna kimsenin hicbir zaman hakki yok) sebepsiz ve anlamsiz kiskancliklar yapiyorsan ve karsindakinin kisilik haklarina saldiriyorsan, bununla da kalmayip terbiye sinirini asip yakismayan sözcükler sarfediyorsan ve üzerine vazife olmayan seylere burnunun sokuyorsan gülünc oluyorsun demektir.

Kimileriniz böyle birinin cesaretli oldugunu düsünebilir, rahmetli babamin cok sevdigim bir sözü vardi, “cesaretle aptalligi birbirine karistirmamak gerekir” derdi. Cok hakli bence, bir yerden sonra cesaret aptalliga dönüsüyor cünkü…

Ask her daim güzel sey, yeterki onursuz olmasin!!!

Emel Schröder
12.01.2012

 
   
Facebook beğen  
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol