Eğitimde Yaradılışçılığın Tehlikeleri
Cumhuriyet Bilim Teknoloji – Sayı 1075 – 26.10.2007
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) 17 Eylül 2007 tarihli oturumunda "Eğitimde Yaradılışçılığın Tehlikeleri" başlıklı rapor ve ona bağlı karar tasarısı ele alındı. 25 aleyhte ve 3 çekimser oya karşın 48 lehte oyla kabul edilen kararlar çerçevesinde, "akıllı tasarım" gibi çeşitli şekillerde karşımıza çıkan yaradılışçılığın, bilimsel verilere dayanmadığı ve bu nedenle okullarda okutulmasının doğru olmadığı kesin bir dille vurgulandı.
Kararda üye ülke hükümetlerinden, türlerin doğal seçilimle evrim geçirdiği kuramını reddeden yaradılış fikrinin okullarda evrim yasalarıyla birlikte, hatta evrim yasalarının yerine okutulmasına karşı çıkmaları istendi. Ayrıca yaşam bilimlerinin temelinde tartışmasız evrim kuramının yattığı ve bu kuramın yerine bilimsel temele oturmayan başka fikirlerin getirilmesinin insan haklarına yönelik bir tehdit oluşturabileceği uyarısı yapıldı.
Rapor ve ona bağlı kararda şu noktalara dikkat çekildi:
1. Bu raporun amacı, inancı sorgulamak veya inanca karşı gelmek değildir, çünkü inanç özgürlüğü hakkı buna izin vermez. Amacımız, inancı bilim diye "yutturmaya" yönelik bazı eğilimlere karşı kamuoyunu uyarmaktır. İnancı bilimden ayırmak gerekir. Bunu bir husumet olarak değerlendirmemelidir. Bilim ve inanç bir arada varolmayı öğrenmelidir. Bu bilime ve inanca karşı çıkma sorunu değildir; fakat inancın bilime karşı çıkması kesinlikle engellenmelidir.
2. Bazı insanlar için yaradılışçılık, dini bir inanç olarak, yaşama anlam katar. Ne var ki Parlamenterler Meclisi, eğitim sistemimiz içinde yaradılışçı fikirlerin yayılmasının olası zararlı etkilerinden ve demokrasimiz için sonuçlarından kaygı duymaktadır. Eğer dikkatli olmazsak, yaradılışçılık, Avrupa Konseyi'nin en önemli yükümlülüklerinden biri olan insan haklarına yönelik bir tehdit haline gelebilir.
3. Türlerin doğal seçilim yoluyla evrimini reddeden yaradılışçılık, uzun süre bir Amerikan olgusu olarak görülüyordu. Bugün yaradılışçı fikirler Avrupa'ya sızmaya çalışıyor ve bu fikirlerin yayılması Avrupa Birliği'ne üye pek çok ülkeyi ilgilendiriyor.
4. Günümüzün yaradılışçılarının -Hıristiyan veya Müslüman- başlıca hedefi eğitimdir. Yaradılışçılar fikirlerinin okul bilim müfredatına girmesini istiyorlar. Ancak yaradılışçılık bilimsel bir disiplin olma iddiası taşımamaktadır.
5. Yaradılışçılar, bilginin bazı kısımlarının bilimsel niteliğini sorgularlar ve evrimin yalnızca bir açıklama olduğunu ileri sürerler. Bilim adamlarını, evrim kuramını bilimsel olarak doğrulamak için yeterli miktarda kanıt bulmadıkları gerekçesiyle suçlar. Aksine, kendi ifadelerinin bilimsel olduğunu savunurlar. Bu iddiaların hiçbiri nesnel analizlerle desteklenmemiştir.
6. Doğa, evrim, kökenimiz ve evrendeki konumumuz ile ilgili yerleşik bilgi dağarcığımıza meydan okuyan bir düşünce şekli ile karşı karşıyayız.
7. Çocuklarımızın kafasında inançları ve bilimi nereye oturtacakları konusunda ciddi bir karmaşa riski belirmiştir. "Her şey eşittir" tavrı bir hoşgörü belirtisi gibi görünse de, aslında tehlikelidir.
8: Yaradılışçılığın birbiriyle çelişen pek çok yönü vardır. En sonuncusu olan "akıllı tasarım" fikri, yaradılışçılığın daha rafine edilmiş bir şeklidir. Ancak kurnazca devreye sokulan akıllı tasarım, bilimsel bir yaklaşım olarak sunulduğu için daha büyük bir tehlike oluşturur.
9. Meclis sürekli olarak ve inatla bilimin temel alınması gerektiğini vurguluyor. Bilim sayesinde yaşam ve çalışma koşulları büyük ölçüde düzeltilmiş ve gelişmiştir. Ayrıca bilim ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmelerde de çok büyük bir rol oynamıştır. Evrim kuramı gökten inmiş tanrısal bir bildiri (vahiy) değildir; tümüyle gerçeklere dayanır.
10. Yaradılışçılık, bilimsel bir temele oturtulduğunu iddia eder. Aslında yaradılışçılar fikirlerini savunurken üç yöntemden yararlanır.
° tümüyle dogmatik iddialar
° bilimsel alıntıları çarpıtarak ve genellikle çarpıcı fotoğraflar eşliğinde kullanmak
° az tanınmış ve genellikle bu konularda uzman olmayan bilim adamlarının görüşlerine yer vererek destek sağlamak
Yaradılışçılar bu yöntemlerden yararlanarak bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayanların beyinlerine kuşku tohumlarını eker.
11. Evrim yalnızca insanların ve toplumların evrimini ilgilendiren bir konu değildir. Bu kuramı reddetmek toplumun gelişmesinde çok ciddi sonuçlar doğurur. Eğer evrim reddedilseydi AIDS gibi enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele etmek için yapılan tıbbi araştırmalar mümkün olmazdı. Ayrıca evrim mekanizmaları anlaşılmamış olsaydı, biyo çeşitlilik ve iklim değişikliği ile ilgili risklerin farkına varamazdık.
12. Modern dünyamız çok uzun bir tarihe sahiptir. Bu tarihte bilim ve teknolojinin gelişimi çok önemli bir yer tutar. Ancak bazılarının bilimsel yaklaşımı hâlâ tam olarak anlaşılmamıştır. Bu bilgi eksikliği köktendincilik ve aşırı akımların beslendiği bir kaynak haline gelmiştir. Bilimin tümüyle reddi insan haklarına yöneltilmiş en tehlikeli tehditlerden biridir.
13. Evrime ve evrim savunucularına karşı savaş açanlar çoğunlukla aşırı dincilerdir. Bu kişiler aşırı sağ-kanat siyasi akımlarla işbirliği içindedir. Yaradılışçı akımlar gerçek bir siyasi güce sahiptir. Ayrıca pek çok kereler tanık olunduğu üzere, yaradılışçılığı en şiddetli şekilde savunanlar demokrasiyi teokrasiye dönüştürmeye hazırdır.
14. Tek tanrılı dinlerin önde gelen temsilcileri çok daha ılımlı bir yol izlerler. Örneğin Papa Benedict XVI, insanlığın evriminde bilimin rolünü över ve evrim kuramının "varsayımdan öte" olduğunu kabul eder.
15. Temel bilimsel kuram olarak evrim ile ilgili tüm olguların öğretilmesi, toplumumuzun ve demokrasimizin geleceği için çok kritik bir rol oynar. Bu nedenle, evrim kuramı, bilimsel olarak yanlışlanmadığı sürece, başta bilim derslerinin içeriği olmak üzere müfredatta sağlam bir yer edinmelidir. Evrim her yerde karşımıza çıkar. Örneğin antibiyotikleri gerekli gereksiz kullanmak, dirençli bakterilerin oluşmasına zemin hazırlarken, böcek öldürücü ilaçların gereğinden fazla kullanılması böceklerin mutasyon geçirip ilaçlardan etkilenmemesine yol açar.
16. Avrupa Konseyi kültür ve din ile ilgili derslerin öğretilmesinin öneminin bilincindedir. İfade özgürlüğü ve kişisel inanç adına yaradılışçı fikirler kültürel ve dini eğitime ilave olarak okutulabilir. Ancak bunların bilimsel bir saygınlık talebi olamaz.
17. Bilim, aklı sistematik bir yapıya kavuşması için eğitir. Bilim olguların niçin olduğunu değil, nasıl olduğunu açıklar.
18. Yaradılışçıların giderek artan etkisinin nedenleri araştırıldığında, yaradılışçılık ve evrim arasındaki savunmaların entelektüel tartışmaların ötesine geçtiği görülür. Eğer dikkatli olmazsak Avrupa Konseyi'nin önemle üzerinde durduğu değerler, yaradılışçı köktendincilerin tehdidi altına girer. Dolayısıyla Konsey'in parlamenterleri çok geç olmadan önlem almalıdır.
19. Parlamenterler Meclisi, üye ülkelerin eğitim yetkililerini şu konularda dikkatli olmaya çağırıyor:
19.1. Bilime dayalı bilgiyi savunmak ve teşvik etmek
19.2. Nesnel bilimsel bilginin öğretilmesinin yanı sıra, bilimin temelleri, tarihi, epistemolojisi ve yöntemleri konusundaki eğitimi güçlendirmek
19.3. Bilimi daha anlaşılabilir, daha çekici, çağdaş dünyanın gerçeklerine daha yakın bir hale getirmek
19.4. Yaradılışçılığın, evrim kuramı ile eşit düzeyde, bilimsel bir disiplin olarak okutulmasına kararlı bir şekilde karşı çıkmak ve genel olarak yaradılışçı fikirlerin din dışında herhangi bir disiplin içinde sunulmasına izin vermemek
19.5. Okul müfredatında evrimin temel bilimsel kuram olarak okutulmasını teşvik etmek
20. Meclis, Avrupa Konseyi'ne üye 27 ülkenin bilim akademilerinin Haziran 2006 tarihinde evrimin okutulmasına ilişkin deklarasyonu imzalamasını büyük bir memnuniyetle karşılarken, bu deklarasyonu henüz imzalamamış olan bilim akademilerini de imzaya davet ediyor.
KARAR BAĞLAYICI MI?
AKPM kararları bağlayıcı değil ama bu hiçbir gücü yok anlamına gelmiyor. Eğer bir ülke AKPM kararlarına ısrarla uymazsa parlamentodan atılabiliyor. Bu durum bir sürü sorunu da beraberinde getirebiliyor. Ülkenin AKPM üyeliği sona ererken, Avrupa Konseyi üyeliği de askıya alınıyor ve söz konusu devlet bu durumda üye olmanın maddi ve siyasi avantajlarını kaybediyor.