Alerji nedir?
Alerji yunanca bir kelimedir ve değişmiş tepki şekli anlamına gelir. Bu yüzden, alerji ile, çevremizdeki başlangıçta zararlı olmayan doğal maddelere karşı, vücudun tepkisindeki değişiklikler kastedilmektedir. Bu maddelere alerjen adı verilir, ve en yaygın olanları ev tozu keneleri, küf mantarı, tüylü hayvanlar, gıda maddeleri, tıbbi ilaçlar, metaller ve çimen ve ağaçlardan yayılan polenlerden kaynaklanmaktadır.
Alerjili kişilerin alerjenlerle temas içinde olduğu zaman, özel bir antikorun (IgE) üretimi başlatılır. Bu antikor, mastcell (ana hücre) ve basofile granulocyte gibi farklı iltihap hücrelerinin yüzeyine yapışır. Bu tür hücrelerin bazıları kanda, deride ve solunum yollarının mukozalarında bulunur. Aynı alerjenle tekrar temas içinde olunması durumunda, antikor ile alerjen arasında tepki oluşabilir. Bu tepki sırasında, kaşıntı, burun tıkanıklığı öksürme ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklara sebep veren kimyasal maddeler oluşur. Oluşan bu kimyasal maddeler arasında en önemli olanı histamindir. Bir maddeye karşı alerji geliştirmek kısa veya uzun süre alabilir.
Alerji kimlerde görülür?
Kalıtım, alerjinin gelişmesinde önemli bir rol oynar. Eğer anne ve babanın hassaslığı veya alerjisi yoksa, çocuğun alerjiye yakalanma olasılığı % 15 dir. Eğer anne veya babanın alerjisi varsa, çocuğun alerjiye yakalanma olasılığı % 40 dır. Eğer anne ve babanın her ikisinin alerjisi varsa, çocuğun alerjiye yakalanma olasılığı yaklaşık % 60-80 dir. Çocuklar, büyümeleri sırasında, metal alerjisinden çoğunlukla kurtulmuş olurlar, ancak yetişkin yaşlarda, yeni solunum yolu alerjilerine yakalanabilirler. Solunum yolları alerjisinin tam olarak kaybolması çok nadirdir, ancak ciddilik derecesi değişebilir ve tam olarak kaybolmasa bile, belirtilerde iyileşme görülebilir. Diğer taraftan, polen ve hayvanlardan dolayı bazıları yetişkin yaşlarda şiddetli belirtilere sahip olur.
Alerji, hangi belirtilere sebep olur?
Polen alerjisi, ilk olarak burun ve gözde rahatsızlıklara sebep olur, ancak baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve dikkatini toplamada güçlük çekme gibi belirtilere de sebep olabilir. Özellikle polen sezonunda, polen alerjili kişiler ham meyve ve sebze yedikleri zaman, ağız ve boğazda rahatsızlık hissederler. Bu, alerjiye neden olan maddelerin yiyeceklerdeki proteinlere benzemesinden dolayı ortaya çıkar, kişi çapraz alerji tepkisi gösterir. Şiddetli alerjik tepkiler alerji şokuna sebep olabilir. Bu, ani ve hayati tehlike arz edecek kan basıncı kaybıdır. Bunun sebebi aşı (aşı veya röntgen kontrast maddeleri-röntgen muayenelerinde kontrol edilecek organın daha ayrıntılı şekilde görünebilmesi için hastaya içirilen veya damardan zerk edilen özel sıvı), böcek sokması (mesela yaban arıları), tıbbi ilaçlar veya gıda maddeleri olabilir. Temas alerjisi ve gıda maddeleri alerjisi için kendi bilgi broşürlerine bakınız.
Yaygınlığı:
Alerjik tepkiler, halkın % 40 ından fazlasının hayatı boyunca, bir veya birkaç kere görülmektedir. Bu, birçoklarında hafif belirtiler olarak görülür. Daha ciddi tepkiler halkın % 10-20 sinde görülür. Tepkiler birçok kişide ilk defa yetişkin yaşlarda ortaya çıksa bile, belirtiler daha erken çocukluk yıllarında görülür. Alerjinin, son on yılda daha yaygın hale geldiği konusunda geniş çapta uluslararası fikir birliği vardır. Bunda, diyetteki değişiklikleri ve iç mekânlardaki sağlıksız havayı kapsayan yaşam tarzı etkenlerinin çok önemi olduğu anlaşılmaktadır. Buna ek olarak düşük mikrobiyal uyarılar (temizlik hipotezi) ve etrafımızdaki bakteri floaranın karışımındaki değişiklikler gelmektedir.
Alerjinin tedavisi:
Hafif ve orta derecedeki belirtilerde basit önlemlerin yeterli olması durumunda bile, alerjiniz olduğu düşüncesinde iseniz, aile doktorunuzla temasa geçmeniz tavsiye edilir. En iyisi tepki gösterdiğiniz şeyden münkün olduğunca kaçınmanızdır. Gıda maddeleri söz konusu olduğunda bu zordur, polenlerden kaçınmak mümkün değildir. Alerjik tepkilerin ilaçlarla tedavisi birçokları için gerekli olabilir.
Doğru ilaçların doğru şekilde kullanıldığı doğru tedaviyi bulmak önemlidir. Burundaki alerjilerin ilk tedavisi yerel steroidlerdir. Bunlar toz ve sprey halinde mevcuttur. Hap, göz damlası ve burun spreyleri şeklinde temin edilebilen antihistaminler, tedavide etkili ilaçlar olup çok az ve tehlikesiz yan etkileri vardır. Aşağı solunum yollarında görülen belirtiler için çoğunlukla solukla içeriye çekilen ilaçlar gereklidir. Diğer bir veya birkaç çeşit solukla içeriye çekilen ilaçlarla beraber kullanılmak üzere, yerel steroidlerin burada da önemli bir yeri vardır. Kortizon aşısından olabildiğince kaçınılmalıdır, ancak kortizon aşısı, diğer tedavi yollarının tatmin edici sonuç vermediği durumlarda veya (egzama gibi) çok özel durumlarda güncel olabilir. Etkisi haftalarca sürer.
Alerjik şok, yavaş yavaş veya akut ve hayati tehlike arz edecek şekilde ortaya çıkabilir. Alerjik şoka girme olasılığı yüksek kişiler, adrenalin aşısı ile donatılacaktır. Adrenalin içeren aşı hemen yapılmalı ve en kısa zamanda doktora gidilmelidir. Alerji aşısı (Bak Faydalı bilgiler Alerji aşısı)
Teşhis nasıl yapılır?
Teşhis, rahatsızların akut olduğu anda yapılmış ise, yapılan bulguların alerjiye özgü bulgular olma şansı oldukça yüksektir. Genelde, klinik incelemeleri söz konusu rahatsızlığın alerjiye, aşırı tepkilere, belli olmayan kimyasal hassaslığa veya başka bir şeye bağlı olup olmadığını belirleyemez. Bu durumda, kan tahlilleri ve deri testi (deride delik açılarak yapılan testler) gibi özel alerji testlerine gerek vardır. Tepkiyi etkileyebileceğinden dolayı, deri testinin yapılacağı günden önceki son 7 gün içinde antihistamin kullanılmayacaktır. Doktorun, alerji teşhisi için yapılmış kan tahlilerinin sonuçlarını yorumlayabilmesi çok önemlidir.
Hiç bir alerji testi % 100 güvenilir değildir. Testler, alerjiniz olduğu halde bile, herhangi bir bulguda bulunamıyabilir. Bunun tam akside söz konusu. Bu nedenle, alerjinin teşhisinde en önemli olanı hastalığın geçmişidir. Alerji testi yapabilmek için en asgari veya en yüksek diye yaş sınırlaması yoktur.
Test nasıl yapılır:
Alerjiden şüphe duyulduğu anda, doktorla temasa geçilmelidir. Bazı aile doktarları alerji testlerini kendileri yapar veya hastayı bir uzmana, polikliniğe veya hastaneye sevk eder.
Alerjinin önlenmesi:
Eğer bebek ilk dördüncü ile altıncı aylarındayken anne sütüyle emzirilirse, muhtemelen alerji önlenebilir. Hamileler sigara içmemelidir, ve çocuklar sigara dumanına maruz bırakılmamalıdır. İç mekânlardaki havayı, en iyi şekilde tutmaya çalışılmalıdır.