|
|
|
Ana Başlıklar |
|
|
|
|
|
|
|
50 yıllık gurbet... |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AYDIN ENGİN
Hürriyet, 13 Ekim 2008
50 yıllık gurbet mi olur?
Uyanık milletiz ya, o yıllarda Türk ehliyetini gösterip kolayca Alman ehliyeti alınıyordu ya; ve bizim Türk ehliyetimiz bile yoktu ya; kimimiz memleketteki sigorta kartını, kimimiz av tezkeresini, kimimiz kömür ordinosunu, kimimiz evlilik cüzdanımızı gösterip "Bizim memlekette ehliyet budur" deyip Alman ehliyetlerini kaptık. Almanlar uyandığında epey geç olmuştu. Ehliyet kapmakta geç kalanlarımız imtihan için mecburen Alamancaya kuvvet verdiler. İyi de ettiler (...)
Şimdi çoğumuz emekliyiz. Pek çoğumuz kirada oturmaktansa bir ev sahibi olmanın daha akıllıca olduğunu kavradı. Memleketteki yazlıklar ucuz pahalı denmeden elden çıkarıldı, Almanya’da ev alındı. Tatilimizi hálá memlekette geçiriyoruz ama artık köyde değil. Alanya, Antalya, Marmaris, Kuşadası’ndaki "her şey dahil" otellerine bir bakın, oralarda bizleri göreceksiniz. Çocuklarımızı, torunlarımızı da görebilirsiniz ama hepsini değil. Onlar "İlle de memleket" demiyorlar. "Niye her yıl Türkei, her yıl Türkei" deyip itiraz ediyorlar. Grand Canaria’da, İbiza’da, Majorka adasında tatile gidenleri hiç de az değil. Hatta torunlardan Karibik adalarında, Küba’da, Jamaika’da tatil yapanlar bile var. Onlar bizden çok daha önce değiştiler yani ...
’Gurbetçi’ye gülüyoruz
Göç ellinci yılına yaklaşırken biz gurbetçiler (!) artık sadece fabrika işçisi, çöpçü değiliz. Özellikle torunlarımızdan işadamı olanları da var, esnafı da, zenaatkárı da, avukatı, doktoru, televizyon spikeri, romancısı, sinemacısı, şarkıcısı, balerini, tiyatrocusu, futbolcusu da...
Ve siz bize hala "gurbetçi" diyorsunuz. Biz de gülüyoruz. Türk spor medyasında, Türkçeyi bile kıvıramayan, Almanya çapında spor starı olmuş futbolculardan "gurbetçi oyuncularımız" diye söz edildiğinde katıla katıla gülüyoruz.
Nasıl gülmeyelim: 50 yıllık gurbet mi olur? |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Facebook beğen |
|
|
|
|
|