Kerem Çalışkan
Hürriyet
31.3.2008
Türkçem
Düsseldorf'ta dün Anadil Türkçe mitingi yapıldı. Güzel ve olumlu bir adım. Avrupa'daki Türkler yavaş yavaş Türkçe'nin önemini ve değerini fark etmeye başlıyorlar. Bu Türkçe rönesansı, anlamlı bir şekilde tam da Türkçe'nin yavaş yavaş silinmeye başladığı, ana dil derslerinin giderek yok olduğu, Alman eğitim sisteminin Türkçe'ye dönük her türlü girişimi boğmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşiyor. Yok edilmek istenen Türkçe Avrupa'nın ortasında adeta yeniden küllerinden doğuyor.
Aslında Türkiye'den Avrupa'ya yarım yüzyıllık işçi göçü dünyada eşi olmayan bir sosyal tablo yaratıyor. Almanya'da yaklaşık 3 milyon, tüm Avrupa'da 5 milyona yakın Türk yaşıyor. Almanya'da yine yaklaşık 600 bin Türk kökenli genç var. 25 yaşın altındaki bu genç kuşağın neredeyse tamamı Almanya doğumlu. Ve bu gençlerin yüzde 80'i doğru dürüst Türkçe bilmiyor. Türkçe yazılı metin, kitap, gazete okuyamıyor. Yarım yüzyıl sonra geldiğimiz nokta bu!
Peki bu gençler asimile mi olmuş durumda? Yani kendilerini Alman, vatanlarını Almanya olarak mı görüyorlar? Almanya bütün entegrasyon çabalarına rağmen, bu gençleri dışladığı, ayrımcılık yaptığı, yeterli meslek eğitimi de vermediği için onların gönlünü kazanamamış durumda. Ciddi bir genç nüfus açığı olan Almanya için Türk gençlerini kazanamamak önemli bir kayıp. Hem sosyal hem ekonomik anlamda. Alman politikacıları ne yazık ki bunun hala farkında değil!..
Biz bu gençlerin Avrupa'da yetişen Türk kökenli Avrupalılar olarak nitelikli, başarılı ve refah içinde yetişmesini istiyoruz. Bunun için çok iyi Almanca, çok iyi Türkçe, çok iyi İngilizce bilmelerini ve iyi para kazanabilecekleri bir meslek sahibi olmalarını istiyoruz.
İyi Almanca ve İngilizce’yi bu çocuklar gittikleri okullarda öğrenme imkanına sahipler. Ama Türkçe için böyle bir olanak yok. Ana dil dersleri yok denecek kadar azaldı. Zaten aileler ve çocuklar zaman kaybı olarak görülen bu derslere eğilim göstermiyor. Türkçe dersi için geriye tek gerçekçi seçenek kalıyor: Alman eğitim sisteminin Türkçe’yi seçmeli ders olarak, nota tesir eden, karneye işlenen ders olarak vermesi.
Biz bunu istiyoruz, bunu savunuyoruz. NRW'nin bu konudaki girişimini destekliyoruz. Gelecekte bu gençler ister Almanya ister Türkiye'de çalışsınlar, Türkçe bilmeleri kariyer hanelerine artı puan olarak yazılacaktır. Türkçe'nin getirdiği kültürel zenginlik ise kişilik gelişimine büyük ve eşsiz bir katkıdır.
Hürriyet 23 Nisan 2008'de vereceği 'Güzel Türkçem' ekinin 2. sayısı ile Türkçe'nin Avrupa'daki bu yeniden doğuşunu hedefliyor.