AB, hazırladığı son raporda Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun kaldırılmasını istiyor. Amaçları nedir? Acaba buna neden gerek duyuyorlar? Onlara sorarsan bunu güya düşünce ve ifade özgürlüğü adına yapmaktalar.
AB yetkilileri daha önce Türkiye’deki resmi dairelerden Atatürk’ün resimlerinin kaldırılmasını istemişti. İstekleri de bir türlü bitmek bilmiyor...
Batı ülkelerinde de bazı konularda yasaklar yok mudur? Örneğin; Yahudi düşmanlığı yapmak, Hitler’i, nazileri övmek suçtur. Bu konuda haklıdırlar... Demek ki her zaman, her konuda düşünce ve ifade özgürlüğünü gerçekleştirmek mümkün olmuyor.
Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun kaldırılmasıyla yeminli cumhuriyet ve devrim düşmanlarına gün doğacak;Atatürk’e hakaret etmek, iftira atmak serbest olacaktır. Biz de böylelerinin gerçek yüzlerini daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
Millliyet’ten Gülhan Elmas, Melih Aşık’ın köşesinde; “Ergenekon yargılanmasının devamını isteyen AB, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun kaldırılmasını talep ediyor. AKP’yi, AB’yi, İMF’yi, cemaati eleştirmek yasak, Atatürk’e, Türkordusuna, Türk milletine hakaret ve küfür etmek serbest” diye yazmış.
Atatürk bir yasayla korunmaya elbette muhtaç değil... Yasa olsun olmasın Türk ulusu Atatürk’ü sonsuza değin kalbinde, gönlünde yaşatacaktır.Ancak insanoğlu çiğ süt emmiştir; gericiler ve işbirlikçiler her ulusta olduğu gibi bizde de fazlasıyla mevcuttur; ne yapsanız onlara yaranamazsınız. Yaranmaya da gerek yoktur; çünkü kurtuluş ve devrim mücadelesi onlara karşı yapılmıştır.
Atatürk bunları görmüş ve yanıtını ta o zamanlar vermişti:
“Bizimyüzümüz her zaman ak ve temizdi, her zaman ak ve temiz kalacaktır. Yüzü çirkin ve gönlü çirkinliklerle dolu olanlar, bizim yurtseverce, insanca ve namusluca davranışlarımızı, bayağı ve çirkin tutkuları yüzünden, çirkin görmeye kalkışanlardır.”
Büyük şairimiz Nazım Hikmet, “Düşman” adlı şiirinde, “Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,/ akar suyun,/ meyve çağında ağacın,/ serpilip gelişen hayatın düşmanı.” diyor. Evet onlar, ilerlemenin, çağdaşlığın ve aydınlığın düşmanıdırlar ve bir gün yok olup gideceklerdir...
Hele ömründe bu halk için, bu vatan için hiç bir olumlu iş yapmamış, küçük bir derneği bile yönetmekten aciz, Atatürk’ün Söylev’ini, Sabahattin Selek’in Milli Mücadele, Hasan İzzettin Dinamo’nun Kutsal İsyan, değerli yazar Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” ve “Diriliş-Çanakkale 1915” kitaplarını bile okumamış olan bazı entellerin Atatürk’ü eleştirmeye kalkmaları onları komik duruma düşürmekten başka bir işe yaramaz.
“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış ilke bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar önünde, belki amaçlara tam olarak eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi kabul edeceklerdir” diyen Atatürk, bizi düşünmeye, araştırmaya ve çalışmaya sevketmekte; bize büyük görevler yüklemektedir.
***
Mustafa Kemal yedi düvele karşı verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı utkuyla sonuçlandırmış, Osmanlı Devleti’nin külleri üzerinde çağdaş, laik ve demokratik bir Cumhuriyet kurmuştur. Yaptığı devrimlerleulusumuz kısa zamanda, dünya ulusları içinde onurlu ve saygın yerini almıştır.
Atatürk düşünce ve eylem adamıdır. Atatürk, Anadolu aydınlanmasının adıdır. O, ümmet toplumundan ulus, padişah kullarından yurttaş yaratan büyük bir devrimcidir. Değerli hukukçumuz Yekta Güngör Özden’in veciz sözüyle; “Atatürk, battıktan sonra bile ardında karanlık bırakmayan bir güneştir.”
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Atatürk’üyıpratmak isteyen emperyalist güçlerin amacı ortadadır; onlar Türk ulusunda varolan özgürlük ve bağımsızlık ruhunu, Kuvayi Milliye ruhunu yok etmek, ulusal birliğimizi yıkmak istiyorlar. Atatürk’ün şahsında yapılmasını istedikleri saldırının esas amacı budur.
Her ne şekilde olursa olsun Atatürk’e yönelik her türlü saldırı, Türk ulusunun bağımsızlığınave özgürlüğüne karşı yapılmış bir hareket olarak görülecek ve halkımızdan gereken yanıtı alacaktır.
Bizler AB’nin ve ABD’nin dayatmalarına inat, Mustafa Kemal Atatürk’e her zamankinden daha çok sahip çıkacağız. O’nun resimlerini evlerimize, derneklerimize, camilerimize asacağız. Kalbimizin üstünde taşıdığımız kimliğimizin içinde, bir de Atatürk resmi olacak. O’nun kitaplarını okuyacağız; fikirleriyle aydınlanacağız. Cumhuriyetimize, devrimlerimize, bağımsızlığımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.