Ruhr Veliler Birliği - ELTERNVERBAND RUHR e.V.
Ana Başlıklar  
  Ana Sayfa
  Tanıtım_Ulaşım
  Basında biz...
  Yönetim Kurulu
  Etkinliklerimiz
  FörBiLes
  MobilES
  23 Nisan Kutlamaları
  Cumhuriyet Bayramı
  Okuma Yarışmaları
  Siyaset Meydanı
  Irkçılığa Karşı Girişim
  Halkla ilişkiler
  Ali Sak
  Öğretmen
  Eğitim
  Türkçe Gönüllüleri
  Atatürk
  Veli Dernekleri
  Kitap dünyası
  Genç nesil
  ÇOCUK KÖŞESİ
  Türkan Saylan
  Faydalı Bilgiler
  Uyum
  Tarih bilinci
  Sağlık
  Misafir Kalem
  => Beynin sol yanı...
  => Batı'nın iki yüzü
  => Düşündüğünü...
  => Cumhuriyetle...
  => Türkiye'de kadın...
  => Aydınlanmada Tanrı...
  => Bahattin Gemici
  => Kültür Enstitüsü...
  => Adamsızlık...
  => Sevgi ve Bilgi...
  => MSU für Migranten
  => Türkçe zorunlu olmalı
  => Fakir Baykurt...
  => Atatürk'ü eleştirmek
  => Öğretmen Aşkı
  => Okuma!
  => Kubilay'ın katli
  => Kadınları sevmedik
  => Kadınlar Günü
  => Aşk ve sevgi
  => Kanı kanla yumazlar
  => Nevruziye
  => Merkel'in ziyareti
  => Obamaya mektup
  => Baykal'a mektup...
  => 19 Mayıs ruhu
  => Babalar
  => Şaşıp kalıyorum
  => Mona Lisa ile...
  => Ata'ya mektup
  => Bir kadın iki şair
  => Bize Mustafa Kemali anlat
  => Yabancı Düşmanlığı
  => Onursuz Aşk Olmasın
  => Hasanoğlan Buluşması
  => 19 Mayıs:Bağımsızlık Güneşi
  => "Bir daha olmasın" dediler
  => Önce Eğitim
  Şiirler
  Anlamlı Sözler
  Öyküler-Hikayeler
  FIKRALAR
  İş İlanları
  Duyurular
  Basından Seçmeler
  DOST Siteler
  Teşekkürler
  Ziyaretçi Defteri
  Ziyaretci Trafigi
  Top liste
  Galeri
Kubilay'ın katli

Bahattin GEMİCİ

 

DEVRİM ŞEHİDİ ÖĞRETMEN KUBİLAY

Mustafa Fehmi Kubilay, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" bir öğretmenidir. 1930 yılında askerliğini İzmir'in Menemen ilçesinde yedek subay olarak yapmaktadır ve henüz 24 yaşındadır.

23 Aralık 1930 sabahı, camide kendini mehdi olarak tanıtan Derviş Mehmet, namaz kılan vatandaşları şeriat için ayaklanmaya çağırır. Derviş Mehmet'in yalanlarına kanan kalabalık tekbir getirerek; "Şapka giyen kafirdir. Yakında şeriata dönülecektir "diye bağırmaya başlar.

Bu cumhuriyetimize, devrimlere karşı yapılan bir ayaklanmadır. Olayları duyan yedeksubay Kubilay, göstericilere hemen dağılmalarını söyler. Yanındaki bir manga askerin tüfeklerinde mermi yoktur. Dağılmaları için kalabalığa kurusıkı ateş ederler. Kalabalık, “Bize kurşun işlemez“ diye bağırmaya başlar. Olayların büyümesini engellemek isteyen Kubilay askeri geri çeker; tek başına kalabalığın karşısına dikilir. Kalabalıktan biri ateş edince yaralanarak yere düşer. Derviş Mehmet ve arkadaşları onun üstüne çullanırlar ve bağ bıçağı ile başını gövdesinden ayırarak bir sopanın ucuna takarlar. Menemen'in sokaklarında "şeriat isteriz" diye bağırarak halkı ayaklandırırlar. Olay yerine koşan bekçi Hasan ve Şevki Beyler de şehit edilir.

Devlet bu irtica olayına, anında müdahale eder. Suçlular yakalanır. Mahkeme kurulur. 18 gün süren yargılama sonucu 28 kişi Menemen'de idam edilir. Bazıları hapse atılır. Daha sonra Menemen'e şehit iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikilir.

Aradan tam 79 yıl geçmiştir. Bu süre içinde katledilen Kubilay'ların sayısını bilen var mıdır? 1993 Temmuz ayında, Sivas'da, Madımak otelinde yakılarak katledilen aydınlarımızın acısı hâlâ yüreğimizi dağlamaktadır.

 

Büyük Atatürk vaktiyle şöyle seslenmişti:

 

*         Tarihimizi okuyunuz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar, hep din kılığı altındaki kötülüklerden gelmiştir.

*         Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve eyleme dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.

*         Bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçüt vardır. Bu ölçüt ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Hangi şey akla, mantığa, kamu çıkarına uygundur, biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa,, ulusun çıkarına, İslamın çıkarına uygunsa kimseye sormayın. O şey dinseldir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uyan bir din olmasaydı, en yetkin din olmazdı, en son din olmazdı.

*         Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, tarikat öğrencileri ve kapılanmışlar ülkesi olamaz En doğru, en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın buyruk ve isteğini yapmak, insan olmak için yeterlidir.

***

 

Öğretmen Kubilay cumhuriyetimize, devrimlerimize sahip çıkmış, bu uğurda canını feda etmiştir. Kendisini, Hasan ve Şevki Beyleri rahmetle anıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de laik, demokratik cumhuriyetimize sahip çıkmak her yurttaşımızın görevidir.

 
 
   
Facebook beğen  
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol