Nevruziye...
Büyük Saatli Maarif Takvimi'nin 'Nevruz' yaprağında şöyle yazar:
"İlkbaharın birinci günü kutlu olsun!"
Ziya Osman Saba 'nın bu yoldaki şiiri:
"Bu sabahla kapımı çalan ilkbahar
Hasretine sessizce kavuşan bahar
Henüz kirlenmemiş gün, ümitli mevsim
Nevruz sevincini paylaşan tanıdık kuşlar.."
21-22 Mart'ta geceyle gündüz süreleri eşitlenir; güneşin Koç burcuna girdiğini vurgulayan Nevruz, eski İran takviminde yılın ilk günüdür...
Anadolu'da, İran'da, Irak'ta, Mısır'da, Ortadoğu ve Asya coğrafyasında 'Nevruz' , çeşitli halkların yayıldığı geniş bir haritada şenliklerle kutlanır...
*
Türk halk ve divan edebiyatında "nevruziye" diye anılan şiirlerde ağaçların yeşermesi ve çiçeklerin açmasının yanı sıra çeşitli tevatür dile getirilir...
'Nevruz' da Âdem mi yaratılmamıştır, Hazreti Ali mi doğmamıştır, bütün yaratıklar Tanrı için secdeye mi varmamıştır, tüm dilekler mi yerli yerine getirilmemiştir; yok yoktur Nevruz'da...
'Nevruz' da çocuklar kırlara yayılır, yumurta yerler, uçurtma uçururlar, büyükler çörekler yaparlar ve helva yerler...
*
Nevruz çeşitli dillerin yaşadığı çeşitli ülkelerde ortak bayramdır...
Ama, bu bayramı tekeline almak isteyenlerin son yıllarda birlikteliğe çomak sokmak istemeleri de bir gerçek...
Bağnazlık Nevruz'a yakışmaz...
Nevruz'a yazık etmeyelim...
Bahar tüm insanlar için gelir, geceler ve günler tüm insanlar için uzar, kısalır, eşit olur ve dönüşürler...
"İlkbaharın birinci günü kutlu olsun!.."
*
Bir de nevroz (névrose) var...
"Ruhsal iç çatışmalara yol açan sinir hastalığı..."
Nevroz kişide oluşur; ama, kimi zaman toplumların da olağanüstü gerilimlere sürüklendiği görülür...
'Nevruz' da 'nevroz' a yer vermeyen bir doğa ve insan baharının buluşması söz konusudur...
Ortadoğu'yu cehenneme çevirmek isteyen ve bu yolda hayli yol alanlara elbirliğiyle 'dur' demenin vakti zamanı gelmedi mi?
İLHAN SELÇUK Cumhuriyet 22.03.2007