Ruhr Veliler Birliği - ELTERNVERBAND RUHR e.V.
Ana Başlıklar  
  Ana Sayfa
  Tanıtım_Ulaşım
  Basında biz...
  Yönetim Kurulu
  Etkinliklerimiz
  FörBiLes
  MobilES
  23 Nisan Kutlamaları
  Cumhuriyet Bayramı
  Okuma Yarışmaları
  Siyaset Meydanı
  Irkçılığa Karşı Girişim
  Halkla ilişkiler
  Ali Sak
  Öğretmen
  Eğitim
  Türkçe Gönüllüleri
  Atatürk
  Veli Dernekleri
  Kitap dünyası
  Genç nesil
  ÇOCUK KÖŞESİ
  Türkan Saylan
  Faydalı Bilgiler
  Uyum
  Tarih bilinci
  Sağlık
  Misafir Kalem
  => Beynin sol yanı...
  => Batı'nın iki yüzü
  => Düşündüğünü...
  => Cumhuriyetle...
  => Türkiye'de kadın...
  => Aydınlanmada Tanrı...
  => Bahattin Gemici
  => Kültür Enstitüsü...
  => Adamsızlık...
  => Sevgi ve Bilgi...
  => MSU für Migranten
  => Türkçe zorunlu olmalı
  => Fakir Baykurt...
  => Atatürk'ü eleştirmek
  => Öğretmen Aşkı
  => Okuma!
  => Kubilay'ın katli
  => Kadınları sevmedik
  => Kadınlar Günü
  => Aşk ve sevgi
  => Kanı kanla yumazlar
  => Nevruziye
  => Merkel'in ziyareti
  => Obamaya mektup
  => Baykal'a mektup...
  => 19 Mayıs ruhu
  => Babalar
  => Şaşıp kalıyorum
  => Mona Lisa ile...
  => Ata'ya mektup
  => Bir kadın iki şair
  => Bize Mustafa Kemali anlat
  => Yabancı Düşmanlığı
  => Onursuz Aşk Olmasın
  => Hasanoğlan Buluşması
  => 19 Mayıs:Bağımsızlık Güneşi
  => "Bir daha olmasın" dediler
  => Önce Eğitim
  Şiirler
  Anlamlı Sözler
  Öyküler-Hikayeler
  FIKRALAR
  İş İlanları
  Duyurular
  Basından Seçmeler
  DOST Siteler
  Teşekkürler
  Ziyaretçi Defteri
  Ziyaretci Trafigi
  Top liste
  Galeri
Bize Mustafa Kemali anlat

Bahattin GEMİCİ

Almanya

 

BİZE MUSTAFA KEMAL’İ ANLAT ÖĞRETMENİM

 

   16 Mart Öğretmen Okulları’nın, 17 Nisan Köy Enstitüleri'nin kuruluş günüdür. Öğretmenler Günü olarak kutladığımız 24 Kasım ise büyük Atatürk'ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür. Ülkemizde 1981 yılından beri “öğretmenler günü” kutlanmaktadır. Bu kutlamadan amaç, “Öğretmenler arasında sevgi ve saygı bağlarını kuvvetlendirmek, Atatürk'ün ilkelerine ve devrimlerine bağlı, kaderde, kıvançta, ve tasada ortak olup mesleğe ömür vererek emekli olmuş öğretmenlerin hizmetlerinin unutulmayacağı duygusunu vermek, ölümsüz Başöğretmen Atatürk'ü ve yaşama gözlerini yummuş öğretmenleri anmak, mesleğe yeni giren genç öğretmenlerde mesleklerinin yüceliği bilincini uyandırmak, böylece meslek dayanışmasını ve öğretmenliğin saygınlığını güçlendirmektir.”

Ulusun ve ülkenin kalkınmasında, cehaletin yenilmesinde eğitimin ve öğretmenin önemini çok iyi bilen Atatürk, bir toplantıda öğretmenlere şöyle sesleniyor:

"...İsterim ki, çocuk olayım ve sizin ışık saçan öğretim çemberinizde bulunayım, sizden verimleneyim, siz beni yetiştiresiniz. O zaman ulusum için, daha yararlı olurdum. Bu dileğimin yerine başka bir istekte bulunacağım; bugünün çocuklarını yetiştiriniz. Onları ülkeye, ulusa yararlı öğeler yapınız.

...Eğitim işlerinde kesinlikle utku kazanmış olmak gerektir. Bir ulusun gerçek kurtuluşu ancak bu yolda olur. Bu utkunun sağlanması için hepimizin tek bir can, tek bir düşün olarak temelli bir izlence üzerinde çalışması gerekir. Bence bu izlencenin temel noktaları ikidir.

1-Toplumsal yaşayışımızın gereklerine uyması

2-Çağın gereklerine uygun gelmesidir.

    Bayanlar baylar!

   Ordularımızın kazandığı ut­ku, sizin ve sizin ordularınızın utkusu için yalnız ortam hazırladı... Gerçek utkuyu siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve kesinlikle başarı sağlayacaksınız. Ben ve sarsılmaz inançla bütün arkadaşlarım sizi izleyeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız."

Evet, böyle diyordu Atatürk... Yeni kuşakları yetiştirecek olan öğretmenlere sahip çıkıyor, onların önlerine dikilen gerici, çağdışı tüm engelleri birer birer kırıyordu.

Ama ondan sonra iktidara sa­hip olanlar "...gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde..." bulunarak, oy avcılığı uğruna Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu (Öğretim Birliği Yasası) çiğnediler. Genç dimağları çağdaş eğitimden uzak tuttular. Eğitimi paralı, üniversitelerin çoğunu medreseden farksız hale getirdiler.

Meslektaşlarımız, ailelerinin geçimini sağlamak için ikinci bir iş yapmak zorunda bırakıldı. Öğretmenler coplandı, sürgün edildi, işten atıldı, onların sendikal hak ve istemlerine kulak tıkandı. Şu anda on binlerce öğretmenimiz sözleşmeli olarak çalışmaya devam ediyor. Üç yüz bini aşkın genç öğretmenimiz ise işsiz durumda; içlerinde intihar edenler bile var; ama çığlıklarını kimse duymak istemiyor. Bu öğretmenlerimiz derhal işe alınmalıdır.

Aynı iktidarlar, yurtdışında çalışan yüzlerce öğretmenin sorunlarına, yüz binlerce çocuğumuzun ve gencimizin eğitim ve öğretim sorunlarına kayıtsız kaldılar. Öğretmen ve veli dernekleriyle işbirliği yapmaktan uzak durdular.

***

  Biz öğretmenler, içinde bulunduğumuz tüm olumsuz koşullara karşın, çocuklarımızı Atatürk'ün arzuladığı şekilde en iyi bir biçimde yetiştirmeye, onun aydınlık izinden yürümeye ve ilkelerini savunmaya devam edeceğiz.

   Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü yürekten kutlarım.

 

ÖĞRETMENİM

 

Bana okumayı, yazmayı öğret öğretmenim

Su gibi içmek istiyorum tüm bilgileri

Ağacın neden çiçek açtığını

Nasıl bal yaptığını arının

Bilmek istiyorum

 

Bize insanı anlat öğretmenim

Sevgiyi ve arkadaşlığı anlat

İçimizdeki kötülükleri al götür

Bize güneş ol öğretmenim

Işığınla bizi aydınlat

 

Bize gerçekleri anlat öğretmenim

Açlığı, yoksulluğu ve alınterini

Bize mücadele etmeyi öğret

Birlik olmayı ve direnmeyi

 

Bize şarkılar söyle öğretmenim

Bağımsızlık ve özgürlük türküleri

Bize Kurtuluş’u anlat öğretmenim

Bize Mustafa Kemal’i anlat

 

Akıl ve bilim yolunu göster bana

Verme beni kötü ellere

Yarının büyüğüyüm ben

Ülkenin ümidi benim, öğretmenim

Benim ümidimse sen

 

Şairin, “ Şimdi Vaktidir...” adlı şiir kitabından

 

 
 
   
Facebook beğen  
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol