Yeterki onursuz olmasin ask!
Ben kücükken cevremdeki büyüklerimden “bizim zamanimizda” ile baslayan cümleler duydugumda gülerdim hep ve bana hayli ilginc gelirdi. Kim derdi ki günün birinde ben de bu iki kelimeyle baslayan cümleler kuracagim.
Zaman icerisinde bazi seylerin degistigini, daha dogrusu hicbir seyin eskisi gibi olmadigini kabul ediyor insan ama konu ASK olunca “bizim zamanimizda asklar baska yasanirdi” demek üzüyor beni hemde kendimi Ask´a asik birisi olarak tanimliyorken.
Eskiden Ask baskaydi, cogunuz okuyunca bana hak vereceksiniz. Aylarca askimizi icimizde saklar, ne yapacagimizi bu aski nasil dile getirecegimizi sasirirdik. Hem karsimizdakine belli etmek icin cabalar, hem de herkesten saklamak icin binbir türlü caba harcardik. Bir kacamak bakis icin neleri feda edebilirdik bir düsünsenize.
Askimizi daha fazla icimizde saklayamayip karsimizdakine acildigimizda herseyi göze alirdik, nasil olumlu bir cevap aldigimizda dünyalarin bizim olma ihtimalini hesapliyorsak ve bunun icin seviniyorsak, olumsuz bir cevap aldigimizda da dünyanin basimiza yikilacaginin, artik uzunca bir süre yüzümüzün gülmeyeceginin de hesabini yapardik. Ama her zaman bu riski almaya degerdi. Cünkü ask herseye degerdi!
Ama hepsinden önemlisi, karsimizdakinin hislerine saygi duyardik, bizimle ayni duygulari paylasmayan birinin karsisina ikinci bir defa cikmaktan, onu rahatsiz etmekten ödümüz kopardi. Cünkü hem Ask´a ve asik oldugumuz kisiye sonsuz saygimiz vardi hem de vazgecemedigimiz onurumuz. Üzülürdük evet cok üzülürdük ama “kol kirilir yen icinde kalir” di yada “kan kusulur kizilcik serbeti ictim denir” di.
Gecen ve degisen zamanla ask da caga ayak uydurmus. Inanilmaz bir hizla yasaniyor asklar ve buna aski yasayanlar bile ayak uyduramiyor nerdeyse.
Sakin yanlis anlamayin, ilk görüste ask´a basindan beri inanan biriyim. Birini görürsün daha dogrusu farkedersin ve o andan itibaren ya bir sey hissedersin ya da hissetmezsin. Eger bir seyler hissettiysen, o hissettiginin icinde büyüyüp yesermesini beklersin, emin olmak istersin ne istediginden.
Hayir efendim simdi öyle degilmis, ilk görüste asik oluyormussun, hem de hic kendini dinlemeden, buna hazir olup olmadigini tartacak zamana ihtiyac duymadan ( mesela biten uzun süreli bir iliskinin muhasebesini bile yapmadan). Karsindakinin hislerini hic ögrenmeye calismadan ona hissettiklerini (hissedilenlerin dogru oldugunu kabul ediyorum burda) anlatiyormussun. Ve esas sorun da burda basliyormus iste; karsindaki “ ben sana karsi bir seyler hissetmiyorum” dediginde…
Gururlu birine düsen aldigi cevabi kabullenip askini yanina alip gitmektir. Bundan sonrasi kisinin kendisini ilgilendirir. Yukarida da yazdigim gibi üzülürsün hatta kahrolursun ama kabullenirsin. Ask tek basina da yasanir!
Eger aldigin cevaplari kabullenmiyorsan, hatta karsindakinin sözlerine inanmayip baska cikarimlar yapmaya calisiyorsan, herseyi kendi üzerine aliniyorsan, hakkin olmadigi halde (gerci buna kimsenin hicbir zaman hakki yok) sebepsiz ve anlamsiz kiskancliklar yapiyorsan ve karsindakinin kisilik haklarina saldiriyorsan, bununla da kalmayip terbiye sinirini asip yakismayan sözcükler sarfediyorsan ve üzerine vazife olmayan seylere burnunun sokuyorsan gülünc oluyorsun demektir.
Kimileriniz böyle birinin cesaretli oldugunu düsünebilir, rahmetli babamin cok sevdigim bir sözü vardi, “cesaretle aptalligi birbirine karistirmamak gerekir” derdi. Cok hakli bence, bir yerden sonra cesaret aptalliga dönüsüyor cünkü…
Ask her daim güzel sey, yeterki onursuz olmasin!!!
Emel Schröder
12.01.2012